23 Eylül 2008 Salı

Kage Bunshin No Jutsu!


Artık ara ara söyler olduğum, insanların deli mi bu çocuk diye sormasına vesile olan bir cümle öbeği. Türkçesi "Gölge Klon Tekniği" anlamına geliyor.
Ne tekniği, ne klonu dediğinizi duyar gibiyim. Naruto izleyenler bilirler, bu Naruto'nun en sevdiği ninja tekniği. Tabi bir de onun sesinden duymalısınız.

Peki nedir bu naruto? Öncelikle Naruto da japon anime ve manga sanatının en iyi örneklerinden biri. Dünyanın naruto ile tanışması Manga olarak 1999'u buluyor(tabi benim ki daha yeni). 2002 de ise animesi piyasaya çıkmış. Naruto, bizimkinden çok farklı bir ninja dünyasında tek amacı kendi köyüne Hokage (köyün en iyi ninjasına verilen ünvan, ayrıca köyün lideridir) olmak olan yeni yetme bir çocuktur. Ninja okulu mezuniyet sınavlarından çakar, fakat sonra ne yapıp edip, çok usta ninjaların bile kolayca yapamayacağı bir teknik olan gölge klon tekniğini öğrenir. Bu teknik yardımıyla eğitimcisini kurtaran Naruto böylelikle okuldan mezun olmaya hak kazanarak ileri seviye eğitim için Sasuke ve Sakurayla birlikte 7.Takımı oluşturur. Bundan sonra öğretmenleri Kakashi Sensei ile beraber maceradan maceraya koşarlar.
Naruto'nun gölge tekniğini herkesten daha iyi (ve inanılmaz çok sayıda klonla) yapabilmesinin sırrı ise, bebekken içine hapsedilen 9 kuyruklu Tilki'nin (Nine Tails) muazzam enerjisidir. Fakat bu güç çok fazla kullanıldığında 9 Kuyruk'un Naruto'nun vücudunu kontrol etmesi ve vücuduna zarar vermesi söz konusudur.

Peki neydi benim naruto'yu bu kadar sevmemi sağlayan şey? Aslında pek çok neden sayılabilir. Birincisi özellikle çok güzel ve ayrıntılı bir ninja dünyasının yaratılmış olması. Tüm karakterlerin kullandıkları ninja tekniklerinin benzersiz ve şaşırtıcı olmasının yanı sıra gene hepsinin hikayede önemli ölçüde yer almaları. İkincisi ise Naruto'nun asla pes etmeyen karakteri, yediği onca dayağa, kaybettiği onca savaşa rağmen hiç bir şekilde amacından vazgeçmeyen bir ruha sahip. Bunu da izlerken o kadar iyi alabiliyorsunuz ki animeden, insanın bir sonraki bölümü izleme isteğini fazlasıyla körüklüyor.

Kısacası, Japon anime ve manga sektörüne ilgi duyuyorsanız kesinlikle izlemeniz ya da okumanız gereken bir eser, üstelik hem mangası hem animesi son sürat devam etmekte.

1 Eylül 2008 Pazartesi

1,5 Sene bekledim, ama değdi...


Oyun piyasasının devlerinden Nintendo ile tanışmam çok eskilerde Gameboy ile olduysa da, 2006 yazına kadar bi daha yüzüne bakmadığımdan neler yapmış adamlar haberimiz olmamış modundaydık. Bodrum sularında paşa paşa tatilimizi yaparken, 11-12 yaşlarındaki ingiliz kız çocuklarının ellerinde oynadıkları alete gözümün takılmasıydı beni günler sonra bir Nintendo fanı yapacak olan. Kare gibin bir alet, üzerinde 2 ekranı, sony'nin PSP'sini görmüştük daha önce ama bu farklıydı. Nintendo DS (Dual Screen) büyülemişti beni bir kere. Tatil dönüşü yapılan araştırmalar sonucu hemen bir DS Lite kapıldı elektronik marketlerden. Ekranlarından biri dokunmatik olduğundan inanılmaz bir oyun eğlencesi sunmuştu bana.

Sonra piyasada nintendo haberlerini takip eder olduk, bir devrime (revolution) hazırlanıyordu japon amcamlar, derken 2006 aralık'ta Avrupa'ya ve tabi ülkemize de geldi Wii adını layık gördükleri muhteşem alet. Hareket algılayıcı bir oyun kumandasıyla, sanki raket tutuyormuş gibi tenis topuna vurmak, gerçekten de bir devrimdi oyun dünyası için. Tüm dünya çapındaki satışlarıyla da göstermişti bunu wii. O zamanlar işsiz oluşumun da etkisiyle 1,5 seneden fazla zamandır beklediydim bu günü. 30 Haziran Zafer bayramı şerefine yapılan bir kampanya bizim için de fırsat olmuştu hayalimize kovuşabilmemiz için.

Kurulumu yapıp aleti çalıştırdıktan sonra dünyanın neden bu alet için çıldırdığını anlamış olduk. Beraberinde gelen Wii Sports oyunu bile tek başına inanılmaz bir eğlence sunmuştu bize. Ama önümüzde bu aleti keşfedecek daha çok zaman ve fırsat olacağını bilmek, daha denenecek pek çok oyun olduğunu bilmek Wii'yi bu kadar geç keşfetmenin acısını bile unutturuyor.

Farklı bir deneyim, ve sınırsız bir eğlence isteyenlere, özellikle çoklu oyuncuyla denemenizi şiddetle tavsiye ediyorum...