9 Mart 2008 Pazar

Işınlandım dönücem...


Hepimiz istemez miyiz özel güçlerimiz olsun. Kimi uçmak, kimi görünmez olmak, kimi kuvvet kimi de süper hız ister... Superman ile başlayan süper kahraman kavramı çizgi roman dünyasında uzun süredir hayat bulmaktayken, şimdi Hollywood'taki yapımcıların da iştahla saldırmasıyla neredeyse adım başı bir çizgi roman uyarlaması, bir süper kahraman filmi karşınıza çıkıyor. Beyaz ekranda da heroes adlı dizi bu akımın en güzel temsilcilerinden. bir çizgi roman sever olarak ben tabiki bu durumdan memnun ve mesudum.

Başrollerinde Hayden Christensen ve Samuel L. Jackson'ın yer aldığı "Jumper" adlı filmimiz de bu modanın takipçisi sayılır. Karakterimiz bir gün lisede zor bir durumdan ışınlanarak kurtulur ve böylece gücünü keşfeder. Kısa sürede yeni gücüne alışan kahramanımız, gençliğinin de etkisiyle bankalardan ödünç para (kendi deyimiyle) çalmakta ve gününü gün etmektedir. İlerleyen günlerde ise ışınlanabilen tek kişi olmadığını, üstelik peşinde niyetleri hiç de iyi olmayan gizli bir örgüt olduğunu öğrenir.

Film 90 dakikalık kısa bir süreye sahip, aksiyonu ve gücün kullanım biçimleri gerçekten güzel, Samuel Jackson'ı beyaz saçlı izlemek de ayrıca ilginç bir deneyim. Jumper denen ışınlanabilen özel kişilerin ve peşindeki ekibin orijinleri ortaçağ zamanlarına dayanması güzel bir yaklaşım olsada, fazla yüzeysel geçilmesi film adına yazık olmuş. Esas oğlanın aşkı rolundeki kız dışında falsosu bulunmayan film, kısa süre içerisinde bolca heyecan ve eğlenceyi izleyiciye sunarak benden geçer not almış bulunuyor.